Yapısal konjenital malformasyonlar, gebelik sürecinde embriyonik gelişim sırasında ortaya çıkan anomaliler olarak tanımlanır. Köpeklerde çok yaygın olmamakla birlikte, dünya çapında farklı cins ve cinsiyetteki köpeklerde hem ektrodaktili hem de artrogripozis bildirilmiştir.
Her iki durumda da, bu patolojilerden etkilenen hayvanların uzuvlarında doğal ve yeterli hareket etmelerini engelleyen bir deformasyon vardır. Bu satırları okumaya devam edin ve bu garip ve seyrek görülen kas-iskelet bozukluklarının kaynağı, tedavisi ve prognozu hakkında bilgi edinin.
Ektrodaktili
Hipodaktili, oligodaktili veya ıstakoz pençesi sendromu olarak da bilinen bu patoloji, orta kısımda veya bir ekstremitenin distalinde kıkırdak ve kemiğin ayrılmasıyla birlikte normal parmak sayısının azaldığı doğuştan bir kusur olarak tanımlanır. .
Bu tür bir anomali, karpal kemiklerin aplazisi veya hipoplazisine, karpal ve dirsek eklemlerinde çıkık veya subluksasyona, uzuvlarda eğriliklere ve kısalmaya ek olarak üyenin ikiye bölünmesine neden olur. Bu durum sürüngenlerde, kemirgenlerde ve insanlar, köpekler ve kediler gibi memelilerde bildirilmiştir.
Etioloji
Ektrodaktili'nin kökeni, diğer birçok konjenital malformasyon gibi, esasen baskın resesif bir genin kalıtımı ile ilişkilidir. Benzer şekilde, insanlar ve laboratuvar fareleri üzerinde yapılan birkaç araştırmaya göre, hamilelik sırasında ilaç kullanımı, antikonvülsanlar ve alkol, kötü beslenme, radyasyon ve hatta travma gibi hastalığın gelişimi için başka risk faktörleri de var.
Klinik belirtiler
Genel olarak, ektrodaktili köpeklerde bu tür bir anomali ön ayaklarda ve tek taraflı olarak görülür.Klinik bulgular, deformasyonun tipine ve şiddetine göre topallama veya topallıktan uzvu tam olarak kullanamamaya kadar değişir. Öte yandan, az sayıda hasta ağrı bildirir veya artrit gibi ikincil komplikasyonlar geliştirir.
Fiziksel değerlendirme ile doğrudan teşhis konulabilmesine ve hastalığın klinik belirtilerinin hastadan hastaya farklılık göstermesine rağmenbirradyografik tetkik yapılması önemlidir. sunulan anormalliklerin ciddiyetini belirlemek ve değerlendirmek içinçalışın.

Tedavi ve Prognoz
Hem tedavi hem de prognoz, klinik belirtilerin şiddeti ve etkilenen bölgede bulunan kemik yapıların durumu ile doğrudan ilişkilidir.
Hafif vakalarda ektrodaktili, ulnar osteotomi, kısmi karpal artrodez veya ayrılan dokuların yakınlaştırılması gibi bazı prosedürlerle cerrahi olarak ele alınabilir.Bazı durumlarda, bu tür bir ameliyat, köpeğin etkilenen uzvunun kısmen veya tamamen işlevselliğini kazanmasına olanak tanır.
Öte yandan, parmaklar arası enfeksiyonlar veya travmatik yaralanmalar gibi ikincil komplikasyonlar varsa, etkilenen uzvun amputasyonu endikedir.
Artrogripoz
Artrogripozis, kalıcı eklem fiksasyonu ve eklem yüzeyinin deformasyonu ile karakterize doğuştan gelen bir hastalıktır. Bu kas-iskelet patolojisinden mustarip hayvanlar, belirgin kas atrofisi ile birlikte ekstremitelerin bükülmesinde veya ekstansiyonunda katılık gösterirler. At, sığır, domuz, köpek, kedi ve insan gibi çeşitli türlerde tanımlanmıştır.
Etioloji
Köpeklerde hastalığın kaynağı veya nedeni konusunda netlik olmasa da en çok desteklenen teori, gebelik sırasında uygulanan rahim içi boşluğun veya rahim dışı basınçların kısıtlanmasının artrogripoz gelişimine zemin hazırlayabileceğini belirtir.Aynı şekilde, otozomal resesif bir genin kalıtımı, nöropatiler, bağ dokusu hastalıkları veya hamilelik sırasında belirli maddelerin tüketimi gibi diğer faktörler de göz ardı edilemez.
Klinik belirtiler
Bu kas-iskelet bozukluğundan mustarip köpekler karpal, tarsal, omuz, dirsek, kalça ve diz eklemlerinin esneme veya ekstansiyonunda tam katılık gösterirler. Bu nedenle eklem sabit olduğu için hareket açıklığı çok azdır veya neredeyse hiç yoktur. Bu motor engelliliğe ek olarak, artrogripozlu köpekler kas sistemlerini tam olarak geliştirmezler. Hastalık ön veya arka uzuvları (bimelik) veya dördünü birden (tetramelik) etkileyebilir.

Tedavi
Artrogripoz tedavisinde belirtilen tedavi, eklem kontraktürlerini en aza indirmek için fizyoterapi uygulamasıdır.Benzer şekilde, yaşamın ilk aylarında ekstremitelerin atellerle immobilizasyonu önemli ölçüde iyileşme sağlayabilir. Son olarak, her vakanın ciddiyetine ve komplikasyonuna göre cerrahi müdahaleler düşünülmelidir.