Ayakta uyuyan hayvanlar: bunu nasıl yapıyorlar?

Eminim bazı hayvanların ayakta uyuduğunu zaten biliyordunuz. Bu davranışın yakın bir örneği, kafalarını kanatlarının altına sokup ayaklarının üzerinde duran güvercinler gibi şehir kuşlarıdır.

Ancak ayakta uyuyan bir insan düşündüğünüzde aklınıza ilk gelen dizlerinin çözüleceği ve yere düşeceğidir. Bu öncülden yola çıkarak, bazı hayvanların bu garip pozisyonda nasıl uyuyabildiklerini açıklayabilir misiniz? İşte size bu sorunun ve diğer birçok sorunun cevabını veriyoruz.

Hayvanlar neden ayakta uyur?

Bu olgunun arkasında basit bir mantık var.Düşünürseniz, dik uyurken görebileceğiniz hayvanların çoğu avdır: sığırlar, kuşlar, tek tırnaklılar ve diğerleri. Bununla birlikte, büyük yırtıcıları, örneğin besin zincirinin en tepesindeki kedileri, tamamen rahatlamış ve açıkta uyuyanları tespit etmek kolaydır.

Peki av hayvanları neden ayakta uyur? Olası bir saldırıdan kaçmayı kolaylaştırmak için çoğunun istasyonda kalması gerekiyor. Dinlendikten sonra ayağa kalkmak için birkaç saniye ayırmak, bir avcı pusuda beklerse ölüm anlamına gelebilir.

Ayrıca, ayakta uyuyan hayvanların çoğu, potansiyel avcılardan güvenli sığınak bulmalarına izin vermeyen açık alanlarda yaşar.

Nasıl ayakta uyuyabilirsin?

Yukarıdaki açıklama mantıklı olsa da cevaplanması gereken bir soru daha var: Bu canlıların uyurken düşmemeleri nasıl mümkün oluyor? Kaslar uyku sırasında gevşer ve prensip olarak vücudu destekleyemez.

Ayakta uyuyan hayvanların, türlerine göre bu pozisyonda kalmalarını sağlayan farklı mekanizmaları vardır. Genel olarak anatomileri eklem kilitlerini destekler, bu da çökmeden gevşemelerini mümkün kılar.

Öte yandan, güvenliğinizi asgari düzeyde garanti eden tek strateji ayakta uyumak değildir. Bu hayvanların çoğu saatlerce uyumaz, uykularını kısa şekerlemelere böler. Bu da onların günde birkaç saat uyanık olmakla yemek yemeyi birleştirebilmelerine yardımcı olur.

Ayakta uyuyan bazı hayvanlar

Ayakta uyuyan hayvan örneklerini merak ediyorsanız, bu hayatta kalma mekanizması hakkında daha geniş bir vizyona sahip olmanızı sağlayacak bazı örnekleri burada bulabilirsiniz. Bunları kaçırmayın:

  • Atlar: Bu atlar diz kemiğini (femur, tibia ve patellayı birleştiren eklem) kilitleyerek bacaklarını bükmeden gevşemelerini sağlar.
  • Zürafalar: Zürafalar günde toplam 2 saat olmak üzere 10 dakikalık küçük aralıklarla uyurlar. Bu sayede tüm ağırlığını bacakları üzerinde desteklemek, anatomisi ve boyutu göz önüne alındığında zararlı değildir.
  • Flamingolar: Tek ayak üzerinde uyuyan diğer kuşlar gibi, flamingolar da başlarını kanatlarının altına sokarken diz eklemlerini dengede tutabilirler.
  • Filler: tıpkı zürafalar gibi filler de günde ortalama 2 saat uyurlar. Gerekirse 48 saat bile yapmadan gidebilirler. Ayakta uyumanın yanı sıra gözleri açık uyurlar, bu nedenle araştırmacıların uyanık olup olmadıklarını anlamak için gövde aktivitelerine göre yönlendirilmeleri gerekir.
  • Ötücü Kuşlar: Bacaklarındaki fleksör tendonlar olmasaydı, bu kuşlar dinlendikleri daldan düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalırlardı. Bu yapılar tüneğin etrafındaki parmakları kapatarak kuşa güçlü bir bağlantı noktası sağlar.

Bazı hayvanlar, özellikle memeliler, ihtiyaçlarına göre her iki uyku şeklini de (yatarak ve ayakta) birleştirir. Hatta bazıları için, atlarda ve ineklerde olduğu gibi salya salgılamayı ve sindirimi desteklemek için yatarak uyumak gerekir.

Bir türün nasıl, ne zaman ve nerede uyuduğu, beslenme alışkanlıklarını, onu tehdit eden tehlikeleri ve sıcaklık, nem veya yılın mevsimleri gibi çevresel faktörlerle etkileşim biçimini ortaya koyar. Doğada hiçbir şey anekdot değildir, çünkü çevreye yeterince uyum sağlamayan canlıların nesli zamanla tükenir.

Canlıların uyku düzenleri üzerine yapılan araştırmalar, doğal dünyanın dinamiklerini anlamamıza giderek daha fazla yardımcı oluyor. Üstelik bu, insan türünün kendi doğamızın bilgisiyle ilerlemeye devam etme hayaliyle karşılaştırılabilir.

Arkadaşlarınızla sayfasını paylaşan sitenin gelişimine yardımcı olacak

wave wave wave wave wave