Bazı bilim adamlarının bu büyüleyici omurgasızların uzaylı olup olmadığını merak etmelerine şaşmamalı. Ahtapotlar, muazzam zekalarıyla kesinlikle bizden farklıdır, ancak ahtapot beyninin geri kalanına kıyasla özel olan nedir?
Gördüğünüz gibi, bir ahtapotun birden fazla beyni olduğunu söylemek yanlış bir şey. ama sadece bir tane olduğunu iddia etmek de yanlıştır. Merakınız giderildi mi? Cevap için okumaya devam edin.
Ahtapotların sinir sistemi
Bildiğiniz gibi canlıların sinir sistemi nöronlardan oluşur. Bir insanda, bu hücrelerin büyük kısmı kafatasının içinde - beyinde - sinir sinyallerini göndermek ve almak için vücudun geri kalanına dallanır.
Çevreden gelen uyaranları işleyen ve ilgili emirleri gönderen beyindir: hareketler, kararlar, duygusal tepkiler ve daha binlerce şey. Beyin bir işlem ve karar merkezidir. Kolay değil mi? Ahtapotlar söz konusu olduğunda, o kadar basit değil: nöronlarının üçte ikisi 8 kolları arasında dağılmış durumda.
Yani, bu sinir ağları beyinlere uygun olsaydı, ahtapotun 9 tanesine sahip olduğunu söyleyebilirdik. Bu, aslında her dokunaçın bir teşvik işleme ve karar verme merkezi. Bu konsepte daha detaylı bakalım.
Ahtapot beynindeki çatışma
Kısacası bu kafadanbacaklının 8 kolu kendi özerkliğine sahiptir. Sorunları çözmeye gelince, hem kafada bulunan nörolojik merkez hem de kollarınkiler müdahale edebilir.
Bunun ne kadar karmaşık olabileceğine dair bir fikir vermek için size bu konuyla ilgili en son verileri bırakıyoruz:
- Her vantuz üzerinde binlerce kimyasal ve mekanik alıcı bulunur:insan türüyle bir benzetme yaparak, sanki onları parmak izlerine yoğunlaştırmışız gibi.
- Her vantuz bilgiyi kendi başına işleyebilir:aslında ahtapotlar kollarından koklayabilir ve tad alabilirler. Her parmağın üzerinde birer burun ve dil olduğunu ve her birinin kendi başına bilgi topladığını hayal edin.
- Vantuzlar birbirleriyle iletişim kurar: ilki ilginç bir şey bulduğunda diğerine bir sinyal gönderirler. Bu kol boyunca meydana geldiğinde, genel bir nesne tarama yanıtı oluşturulur.
- Kollar, hayvanın kafasındaki beyne ulaşmadan bilgiyi birbirine iletir.
Gördüğünüz gibi, bir ahtapot için problemleri çözmek, büyük zekası nedeniyle mümkündür, ancak fizyolojik düzeyde çok sayıda altta yatan nöronal süreç nedeniyle biraz daha uzun sürebilir.
Aslında, örneğin bir nesneyi işlemek için farklı nörolojik merkezlerin kendileriyle veya birbirleriyle çatışmaları mümkündür.
Bütün bunlar yararsız görünebilir, bu nedenle kafada bulunan ahtapot beyni, gerekirse herhangi bir uzuv refleksini geçersiz kılabilir. Bu sayede kollar arasındaki çatışmalar hayatta kalmak için bir sorun teşkil etmez. Ve bu yeterli değilse, dokunaçlar birbirlerini tanırlar, böylece asla birbirine karışmazlar.
Ahtapot beyni hakkında sonuçlar
Tüm bu merakları biliyor muydunuz? Ahtapotlar, bizi yalnızca deneysel düzeyde büyülemekle kalmayan, aynı zamanda zekanın tüm türler için aynı kalıpla kesilemeyeceğini öğreten olağanüstü hayvanlardır. İster 9 beyinleri olsun, ister sadece bir tanesi yayılmış olsun, karmaşık problemleri çözme konusunda herkes kadar yeteneklidirler.
Ahtapotlar, inanılmaz keşiflerle uzun bir çalışma tarihi vaat ediyor. Bakıcılarını tanıdıklarını, alet kullandıklarını, oyun oynadıklarını ve kilit altında kaldıklarında ruhsal bozukluklar yaşadıklarını zaten biliyoruz. Hatta sosyalleşmeden bazı bireyleri ayırt eder ve tercih ederler. Onlar hakkında bilmek başka ne olacak?
