Filler, yalnızca boyutları ve ağırlıkları nedeniyle harika memelilerdir. Ayrıca zekaları ve sosyal organizasyonları gibi onları benzersiz kılan başka yönleri de vardır. Üyeleri arasında etkili etkileşim sağlamak için sürekli iletişim kurmaları gerekir. Ayaklarıyla sismik titreşimleri algılayabildikleri için bunu başarmanın yollarından birinin bacaklarından geçtiği birkaç yıldır biliniyor, etkileyici, değil mi?
Fakat hikaye burada bitmiyor, bu görkemli yaratıklar yalnızca yerden gelen sinyalleri algılamakla kalmıyor, aynı zamanda aldıkları titreşimin türünü, bir aile üyesinden mi yoksa insanlar tarafından mı üretildiğini ayırt edebiliyorlar.Sizi bu harika bilimsel buluş hakkında bilgi almaya davet ediyorum, okumayı bırakmayın.
Fil iletişimi ile ilgili yeni bir bulgu
Fillerin davranışları ilginç olmasının yanı sıra zekalarını da gösterir. Bunun kanıtı, çeşitli iletişim yollarında (görsel, kimyasal, akustik ve ayrıca dokunsal) gözlemlenir. Bu mekanizmalar sayesinde çok uzak mesafelerde bile sinyalleri algılayıp yayabilirler.
Filler bir mesaj iletmek ve almak için tüm duyularını kullanırlar. Bu sayede üremeyi, tehlikelerden kaçmayı ve doğal dünyada hayatta kalmayı başarırlar.
Fillerde en çok dikkat çeken duyu modlarından biri, uyarıyı almak için ayaklarını merkez olarak kullanarak yerdeki sismik titreşimleri algılama yetenekleridir. Aldıkları sinyalin türünü açıklamanın yanı sıra, sürülerinin bir üyesi mi yoksa kaynağı antropojenik mi, yani insanlar tarafından mı üretiliyor.
Bu, Oxford'dan araştırmacılar Beth Mortimer, James Walker, David Lolchuragi, Michael Reinwald ve David Daballen tarafından Namibya'da filler üzerinde yürütülen bir araştırmayla gösterildi. Bu yıl “Proceedings B of the Royal Society” dergisinde yayınlandı.
Çalışma, biri fillerin sismik kayıtlarından, biri insan gürültüsünden kaynaklanan ve ilk ikisinden birleştirilmiş bir ipucu olmak üzere Afrika örneğindeki (Loxodonta africana) 3 tür titreşimin tepkisini değerlendirmekten oluşuyordu.

Filler sismik titreşimleri nasıl algılar?
Daha önce de belirttiğimiz gibi titreşim algılama bacaklar üzerinden yapılmaktadır. Özellikle ayaklarda bulunan ve kaşifleri Filippo Pacini'nin onuruna Pacini cisimcikleri adı verilen bazı yapılar.
Pacini'nin cisimcikleri, basınç ve titreşimi algılamak için özelleşmiş mekanoreseptörlerdir.Fillerde grup halindedirler ve hem dermiste hem de dijital pedlerde, daha sık olarak ayakların ön ve arka bölgelerinde bulunurlar. Diğer canlılarda ve vücudun bazı organlarında da bulunurlar.
Filler bu parçacıklarla sismik titreşimleri algılar ve böylece hava aracılığıyla çevre hakkında algıladıklarını tamamlarlar. Bu yapılar tehlikeye karşı uyarmak için çok kullanışlı araçlardır.
Yerde bir işaret hissettiklerinde sakin bir duruş sergilerler, yakından dikkat ederek hareketsiz kalırlar. Ayrıca uyaranın kaynağına dönebilir, en ileri kısım temas halinde olacak şekilde bir ön ayağı destekleyebilir veya arka topukların üzerinde durabilirler. Bu sayede etraflarında neler olup bittiğini öğrenirler ve en uygun tepkiyi verebilirler.
Fillerin insan kaynaklı sismik titreşimlere tepkisi
2006 ve 2007'deki önceki araştırmalar, fillerin sinyalleri alt katmandan ayırt edebildiğini göstermiştir. Onlara kaynağına göre yanıt vermenin yanı sıra, ister akraba ister bilinmeyen bir kişi olsun.
Bugün yeni bulgular, yalnızca tanıdık çağrıları değil, aynı zamanda insan kaynaklı sismik titreşimleri de ayırt ettiklerini ve buna göre bir yanıt ürettiklerini gösteriyor. Bu durumda, davranışı kaçmak olduğu için savunmacı.
Fillerin davranışları, insan faaliyetlerinin canlıların doğal yaşamına giderek daha fazla müdahale ettiğini gösteriyor. İnsan tarafından üretilen sismik titreşimler, hem farklı organizmalar hem de diğer filler tarafından çevrede üretilen titreşimlere müdahale eder. Bu durum kafa karışıklığına neden olur. Böylece insan, hayatta kalmalarına engel olabilir.
Bazı hayvanlar da insan kaynaklı titreşimlerden etkilenir.Buna bir örnek, çevresel değişikliklere karşı çok hassas olan amfibilerdir. Ebe kurbağa (Alytes obstetricans) ile yapılan bir araştırma, insan faaliyetinin türün iletişimini ve üremesini nasıl engellediğini gösterdi.

Sonuç
Filler, çevrelerine karşı büyük bir hassasiyetle donatılmış olağanüstü hayvanlardır. Farklı mekanizmalarla uzun mesafelerde sinyalleri algılayabilir ve iletebilirler. Bir iletişim aracı görevi gören en merak edilen “tarama” yöntemlerinden biri de sismik titreşimdir.
Yerdeki gümbürtüler, ortada hız ve stabilite konusunda belirli avantajlar sağladığı için sesleri tamamlıyor. Filler sadece sismik titreşimleri algılamakla kalmaz, aynı zamanda kaynağın kaynağını ayırt etmeyi de öğrenirler. Kökeni insan olduğunda davranışları savunmacıdır, bu da bizim faaliyetimizin bu hayvanların doğal yaşamını etkilediğini gösterir.