Şu anda şehirlerdeki en ciddi sorunlardan biri çevre kirliliği. Bu durum sadece ortamın fiziksel görünümünü etkilemekle kalmaz, aynı zamanda hem insanların hem de hayvanların sağlığını olumsuz etkiler. Aslında yakın zamanda yapılan bir çalışma, artan çevresel kirleticilerin kedilerde kronik oksidatif strese neden olduğunu göstermiştir.
Çeşitli kimyasalların veya kalıntıların (endüstriyel veya evsel) gelişigüzel salınması evcil hayvanlarda ciddi sorunlara neden olabilir. Bu, çok miktarda çevresel kirletici bulunan bölgelerde yaşamanın, özellikle kediler gibi sıradan hayvanlar için yaşam kalitenizi düşürebileceği anlamına gelir.Bu alanı okumaya devam edin ve çevre kirliliğinin evcil kediler üzerindeki etkisini keşfedin.
Çevre kirliliği nedir?
Formel anlamda çevre kirliliği, ortamda (çevre) çeşitli toksik maddelerin veya elementlerin bulunması olarak tanımlanır. Çoğu durumda, bu kirleticiler normalde doğada bulunur, ancak sağlık açısından tehlike oluşturmayacak kadar küçük miktarlarda bulunurlar. Ancak çeşitli insan faaliyetleri bunların birikerek zararlı hale gelmesine neden olur.
Hem insan faaliyetleri hem de doğal olaylar çevreye farklı toksik maddeler yayar. Bu tür çevresel kirleticiler hava, su veya toprak yoluyla dağılabilir. Bu nedenle, nefes almak veya su içmek kadar basit eylemler gerçekleştirerek onlarla temasa geçmek kolaydır. En iyi bilinen çevresel kirleticiler arasında şunlar yer alır:
- Karbon monoksit.
- Kükürt dioksit.
- Nitrojen oksitler.
- Hidrokarbonlar.
- Öncü.
- Halojenli organik bileşikler (organohalojenli).
- Benzen.
- Vinil klorür.
- Kadmiyum.

Çevre kirliliği kedilerin sağlığını nasıl etkiler?
Tıpkı insanlarda olduğu gibi, çevresel kirleticiler kedilerin normal metabolizmasına müdahale eder. Sonuç olarak hormon sentezi, oksijenasyon, nöronal fonksiyon, solunum ve hücre bölünmesi gibi biyolojik süreçler farklı seviyelerde etkilenir.
Örneğin, doğadaki en zehirli ve bol miktarda bulunan bileşenlerden biri, farklı endüstrilerde sıklıkla kullanılan organohalojenlerdir.Bu çevresel kirleticiler sinir sistemine ve endokrin sisteme müdahale eder. Yani nöronal ölüm, davranış değişiklikleri, hormonal deregülasyon ve üreme sorunları gibi farklı problemlerin sebebidirler.
Çevre kirliliğinin verdiği zararı tespit eden araştırmaların çoğu elbette insan sağlığına odaklanıyor. Bu nedenle, evcil hayvanlar üzerindeki etkilerini analiz eden çok az çalışma var, ancak koruyucuları ile aynı ortamı paylaştıklarında da en az bu kadar önemli olmalı.
Pet Focus
Neyse ki, şu anda çeşitli uzmanların çevresel kirleticilerin hem köpekler hem de kediler üzerindeki etkisini incelemeye yönelik artan bir ilgisi var. Böylece Ekim 2022'de organohalojen bileşiklerin evcil kedilerde neden olduğu sağlık sorunlarını tespit etmeye yönelik ilk makalelerden biri yayınlandı.
Bu çalışma, organohalojenler gibi kirletici maddelere maruz kalmanın tiroid hormonu üretiminde azalmaya neden olduğunu gösterdi. Ancak bunun neden olduğu mekanizma, kronik bir oksidatif stres durumu oluşturduğu için beklenenden daha karmaşıktı.
Oksidatif stres, metabolizmaya zarar veren okside edici serbest radikallerin fazlalığıdır. Bu nedenle, yalnızca tiroid hormonu üretimi etkilenmedi, aynı zamanda amino asit sentezi gibi farklı metabolik yollar da sorun çıkarabilir.
Tiroid hormonu üretimini etkileme basit gerçeğinin kedi kalp hastalığına, obeziteye, nörolojik sorunlara ve kısırlığa neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, kedileri çevresel kirletici maddelere maruz bırakmanın sonuçları ciddi ve hatta ölümcül olabilir.

Evcil hayvan sağlığında çevre kirliliğinin önemi
Tahmin edilebileceği gibi çevre kirliliğinin evcil hayvanların sağlığı üzerindeki etkilerine acilen dikkat etmek gerekiyor. Diyabet gibi farklı kronik ve tehlikeli hastalıklar günümüzde daha sık görülür hale gelmiştir. Bunu kanıtlayacak pek çok çalışma olmasa da, bunun nedeni muhtemelen kedilerin maruz kaldığı aşırı çevresel kirleticilerdir.
Sonuçta kirlilik sadece insanların hayatını tehdit etmiyor, tüm hayvanlar bunun sonuçlarına maruz kalıyor. Bu, küresel olarak kirletici üretimini az altan politikalar talep etmek için başka bir zorlayıcı nedendir. Ancak bu çözüm kısa vadede işe yaramayacak gibi görünüyor, bu nedenle hem bizim hem de evcil hayvanların sağlığını korumak için bir alternatif bulunması gerekecek.